Kanser hastalığında ki özellikle Küçük hücreli akciğer kanseri gibi cerrahi müdahale şansının düşük olduğu kanser hastalıklarında Işın tedavisi yani Radyoterapi önemli hale geliyor.
KHAK ne yazık ki çok çabuk metastaz yapabilen bir kanser türü olması nedeniyle, beyin, omurilik, böbrek üstü bez vb. yerlere sıçrayabiliyor. Beyinde metastaz oluştuğunda, bu lezyonları yokedebilmek için ışın tedavisi uygulanıyor. Çünkü bu lezyonlar denge kaybı, hafıza kaybı vb. sorunlara neden olduğu için hastanın yaşam kalitesi düşmüş oluyor. Kemoterapi sürecinde hastanın yaşam kalitesi önemli olduğu için, öncelikle ışın tedavisi ile lezyonlar küçültülüyor ya da yok olursa yok ediliyor. Işın tedavisi için öncelikle, ışının verilmesi gereken yerler belirleniyor. Bu tabi PET-CT çekiminin üzerinden de olabiliyor, ekstra MR çekimi ile de belirlenebiliyor. Doktorun isteği önemli oluyor. Daha sonra yerler belirlendikten sonra, Işın tedavisi için bir maske yapılması gerekiyor. Çünkü direkt olarak ışın verileceği için, tümörden başka bir yere verilmemesi için, maskenin sadece ışın alacağı yerler işaretleniyor. Bu işaretleme yani maske yapımı sonrası ışın tedavisi başlamış oluyor. Biz 12 gün boyunca Işın Tedavisi aldık ve 7. günde denge kaybı, hafıza kaybı gibi sorunlarımız ortadan kalkmıştı. Tabi bu ilk başlarda verildiği gibi, Kemoterapi tedavisi sonrası da koruma amaçlı beyine ışın tedavisi verilebiliyor. Yani beyne sıçrama yapmaması için, koruma amaçlı da ışın tedavisi verilebiliyor.